İzmir - Uşakizade Köşkü
Karakter Boyutu
İzmir - Uşakizade Köşkü
İzmir - Uşakizade Köşkü
Uşakizade Köşkü, Uşakizade Sadık Bey tarafından İzmir Göztepe’de 1860 yılında yaptırılmıştır. Uşakizade Ailesi, yazlık ev inşa etmek üzere İzmir’in en serin yerini araştırmış ve burada, bodrum dahil üç katlı olan bu köşkü yaptırmıştır. Köşkün bodrumunda kiler ve görevli odaları, birinci katta iki salon, yemek odası ve mürebbiye odası bulunmaktadır. İkinci katta ise 4 yatak odası ve iki oturma odası yer almaktadır.
Gazi Mustafa Kemal Paşa ilk defa İzmir’in kurtuluşunun altıncı günü, 14 Eylül 1922’de Uşakizade Köşkü’ne gelmiştir. Bu gelişinde 16 gün kalan Gazi, Köşkü “Başkomutanlık Karargâhı” olarak kullanmıştır. Bu süreçte yerli ve yabancı birçok devlet adamı ve gazeteci, köşkte Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı ziyaret etmiştir.
Zübeyde Hanım, 14 Ocak 1923 tarihinde Karşıyaka’daki Uşakizade Köşk’ünde vefat etmiştir. Annesinin ölümü üzerine İzmir’e gelen Gazi Mustafa Kemal Paşa, 29 Ocak 1923 tarihinde Latife Hanım’la Göztepe’deki bu köşkte kıyılan nikah ile evlenmiştir. Nikah; günümüz medeni nikâhının öncülüğünü yapmıştır. Nikâhtan sonra, Latife Hanım’la Batı Anadolu’ya gezi yapan Gazi, Latife Hanım’ı vatandaşlarıyla tanıştırmıştır.
Uşakizade Köşk’ünde üçüncü kalışında; “İktisat Kongresi”nin açılış hazırlığını ve açış konuşmasını yapan Gazi, eşi Latife Hanım’ı yanına alarak Ankara’ya dönmüştür. 23 Şubat 1923 tarihi, Latife Hanım’ın Ankara’ya ve Çankaya Köşkü’ne ilk gelişidir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın köşke dördüncü gelişinde ise, yanında iki Bakan konuğu vardır.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın beşinci ve son gelişi; 2 Ocak 1924 - 22 Şubat 1924 tarihleri arasında gerçekleşir. Gazi’nin Uşakizade Köşkü’nde 53 gün misafir kaldığı bu dinlenme gezisi, O’nun Cumhurbaşkanı olarak İzmir’e ilk gelişi olması açısından da başka bir önem taşımaktadır.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, beş kez konuk olduğu Uşakizade Köşk’ünde toplam 91 gün kalmıştır. Uşakizade Köşk’ü, 14 Eylül 1922 - 29 Ocak 1923 arasında “Başkomutanlık Karargâhı” olmasının onurunu günümüzde de yaşamaktadır.
Latife Hanım
Latife Hanım; Uşakizade Muammer Bey’in üçü kız, üçü erkek olan çocuklarının en büyüğüdür. 1900 doğumlu olan Latife Hanım, ilkokulu Uşakizade Köşkü’nün bahçesindeki “Camlı Köşk”te özel öğretmenlerle okumuştur. İstanbul Arnavutköy Amerikan Koleji’nde liseyi bitirdikten sonra Fransa’daki Sorbonne Üniversite’sinde Hukuk ve Siyaset eğitimi almıştır. Dört lisan bilen Latife Hanım, İzmir’in kurtuluşunu görebilmek için, Sakarya Meydan Savaşı’nın kazanılması üzerine İzmir’e dönmüştür.
29 Ocak 1923 ile 5 Ağustos 1925 tarihleri arasında Gazi Mustafa Kemal Paşa’yla 2 yıl, 5 ay, 5 gün evli kalan Latife Hanım, 13 Temmuz 1975’te İstanbul Harbiye’de vefat etmiştir. Mezarı Edirnekapı Şehitliği’ndedir.
İzmir Özel Türk Koleji Uşakizade Köşkü'nde
Uşakizade Köşkü, İzmir Özel Türk Koleji Kurucusu Bahattin Tatış tarafından 1951 yılında Latife Hanım’dan kiralanmış ve 1991 yılına kadar eğitim amaçlı kullanılmıştır. 1979 yılında İzmir Özel Türk Koleji’nin mülkiyetine geçen köşke Tatış Ailesi tarafından restorasyon yapılması kararı verilmiştir. 1998 yılında restorasyonu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından başlatılan Uşakizade Köşkü; 15 Haziran 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in katıldığı törenle açılmıştır. Aslına uygun eşyalarla düzenlenerek ziyarete açılan köşk, 2003 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Esaslı Onarım Ödülü”nü almıştır.
Uşakizade Köşkü'nün açık olduğu günler: Pazartesi - Cumartesi arası (Pazar hariç) 09.00–17.30 arası ve resmi tatil günleri.
Telefon: 0232 244 05 00 Dahili: 140-210
Kaynak: www.usakizadekosku.com
Uşakizade Köşkü ve Gazi Mustafa Kemal Paşa
Uşakizade Ailesi
Uşaklı Helvacızade Hacı Ali Efendi, 19. yüzyılın ilk yarısında Uşak’taki ticaretini İzmir’de devan etmeyi düşünerek, İzmir’e göç kararı alır. Aile aldığı kararla ata mesleği olan helvacılığı terk ederek İzmir’e göç eder ve Uşakizade lakabıyla anılmaya başlanır. Uşakizade ailesi Avrupalıların evlerini süslemekte olan Anadolu halılarının ticaretini yapmaya başlar.
Uşakizade Ailesi ve Kervancılık
Hacı Ali Bey’in oğlu Sadık Bey, akılcı davranıp karlı bir iş olan develerle kervancılığa başlar. Bu ticaretteki amaç, İzmir-Aydın arasındaki Ege Bölgesinin geleneksel ürünlerini İzmir Limanı'na akıtmaktır. Yaklaşık 2000 deveye ulaşan kervanlarıyla Ege'nin incirini, kuru üzümünü, arpasını, buğdayını ve buna benzer her türlü ürününü İzmir' e getirip buradan ihraç eder.
1858 tarihinde inşaatına başlanan ve Osmanlı’nın ilk demiryolu olan İzmir-Aydın hattı Uşakizade Sadık Bey’i memnun etmez. Tren hattı 1886 tarihinde Aydın’a ulaşınca, Uşakizade Ailesinin kervancılık işleri eski önemini ve karlılığını kaybeder. Taşımacılığın yanı sıra baba mesleği halı ticaretini de sürdüren Sadık Bey, 1867 yılında Paris Sergisine katılır. Sergilediği ürünlerden kırmızı bir halı, altın madalya ödülüne layık bulunur. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz de yurt dışına çıkan ilk Osmanlı Padişahı olarak bu sergiyi ziyaret eder.
Uşakizadeler Göztepe’de Ev Yaptırıyorlar
Ekonomik durumu çok iyi hale gelen Sadık Bey, ailesinin genişlemesi üzerine Karşıyaka İstasyonuna bitişik yazlık bir köşk yaptırır. Bu köşk Zübeyde Hanım’ın 28 gün yaşayıp, vefat ettiği günümüzün ‘Latife Hanım Köşkü Anı Evi’dir.
Sadık Bey, 1860 yılında Uşakizade ailesinin şanına uygun yazlık bir köşk daha yaptırmak ister. İzmir'in çeşitli semtlerinde incelemeler yaptırır. Günün gelenekleri doğrultusunda hareket edilerek, değişik semtlere aynı anda taze etler asılır. Etin en son bozulduğu yerin, en serin yer olduğu varsayımından hareketle, yapılacak konağın yeri saptanır. İşte bugün, Göztepe Sadık Bey semtindeki bu köşk, böyle bir araştırma sonucunda ailenin mal varlıkları arasına dâhil edilir. Mithatpaşa Caddesi'nden yüz yirmi basamakla çıkılan bu köşk, Beyaz Köşk, Mor Salkımlı Köşk ve Uşakizade Köşk'ü gibi adlarla da anılmaktadır. İzmir Özel Türk Koleji'nin 1979 yılından itibaren mülkü olan bu köşkü; ilk adı olan Uşakizade Köşkü olarak adlandırmayı uygun görülmüştür.
Uşakizade Muammer Bey
Sadık Bey, kendi çocuklarının ve mahallenin çocuklarının okuması için Göztepe’deki köşkün bahçesindeki ‘Camlı Köşkü’nü ilkokul haline getirir. Sadullah Efendizadelerden Daniş Bey in kızı Adeviye Hanım ile evlenir.
Muammer Bey ve Adeviye Hanım’ın altı çocuğu olur. Üçü kız, üçü erkek olan çocukların en büyüğü Latife Hanım’dır. Onu doğum sırasıyla İsmail ve Ömer Beyler, Rukiye Hanım, Vecihe Hanım ve Münci Bey izler.
Uşakizade Sadık Bey, oğlunun başarılı bir tüccar olmasını arzu etmektedir. Osmanlı Bankasında üst düzey yönetici olan yeğeni Halit Ziya Uşaklıgil’den oğlunun o bankada staj yapmasını ister. Uşakizade Muammer Bey, Osmanlı Bankasında ihracat işleri ile ilgili stajını başarıyla tamamlar.
Uşakizade Muammer Bey, daha 20 yaşlarında iken İzmir’in en önde gelen tüccarları arasına girmeyi başarır. Önce İngiltere’ye orman ürünleri, pamuk, üzüm, incir ve tütün satar. Abdülhamit'in saltanat dönemine rastlayan o yıllarda, ihracatçılarımız arasında bir Türk adının bulunması çok şaşırtıcıdır.
Babasının izinde yürüyen Muammer Bey, İngiltere ve Amerika’ya yaptığı ihracatı daha ileri düzeye getirir. O dönemde Muammer Bey, altı defa ticaret için Amerika’ya gider. Küçük kızı Vecihe İlmen in babası ile ilgili anılarını dinlerken, Uşakizade Muammer Bey in 1905 yılında Amerika’daki borsada kendisine ayrılmış bir sandalyesi bulunan tek Türk olduğunu öğreniyoruz.
Cumhuriyet'ten önce kentin siyasi yaşamında rol alan Muammer Bey, 1908 yılında, İzmir Belediye Meclisi üyesi olur. 5 Temmuz 1909 seçiminde ise, İzmir Belediye Başkanı seçilir. Muammer Bey, İzmir’in havagazı yerine, elektrikle aydınlatılmasının yarattığı sorunlarla uğraşır.
O günlerde İzmir, Aydın’a bağlı bir sancaktır. Muammer Bey, Aydın Valisi Mahmut Muhtar Paşa ile düştüğü anlaşmazlık sonucunda, 1 Şubat 1910 da belediye başkanlığı görevinden istifa eder.
Yaklaşık on beş yıl sonra, 1 Şubat 1924 tarihinde Muammer Bey yine İzmir Belediye Başkanı olur. 1924’teki bu ikinci altı aylık belediye başkanlığı döneminde ise, İzmir de ilk imar planı çalışmasını başlatır. 20 Eylül 1924 günü, Kokaryalı’da bir sinemada çıkan ve 15 kişinin öldüğü yangında kendisinin sorumlu olduğunu düşünerek, belediye başkanlığı görevinden istifa eder.
Muammer Bey, Latife Hanım Gazi Mustafa Kemal Paşa ile evlendikten sonra, aktif ticari hayatına nokta koyar. Bu evlilik Muammer Bey’in çocuklarının da dışişlerine yönelmelerine, baba mesleğini terk etmelerine neden olur.
Latife Hanım’ın Eğitimi
Muammer Bey çocuklarına, hiçbirini ayırt etmeksizin, özellikle de kızlarına batı kültürünü alacakları en yüksek eğitim olanağını sağlar. Bütün çocukları Türkçenin yanı sıra, en az dört lisanı çok iyi derecede öğrenirler. Aile, Camlı Köşk'te bulunan okullarında çocuklarına özel bir eğitimle ilköğrenimlerini tamamlatırlar.
Latife Hanım, orta ve liseyi İstanbul’da Arnavutköy Amerikan Koleji'nde okur. Latife Hanım, Sarbonnee Üniversitesi'nde Siyaset ve Hukuk eğitimine başlar. Latife Hanım, Anna Maria Gresser'den piyano dersleri alır ve Fransa'daki üniversite eğitimi yıllarında Paris'te konser verir. Latife Hanım, aldığı eğitimle İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Rumca öğrenir.
Sakarya Savaşı ve Latife Hanım
Türk Kurtuluş Savaşı'nı Paris'ten takip eden Latife Hanım, Sakarya Meydan Savaşı'nın kazanılması üzerine babasına:
“Babacığım ben inandım, İzmir kurtulacak. Mustafa Kemal Paşa yakında ordularıyla İzmir’e girecek. Ben onların girişini görmek için İzmir’e gideceğim” diyerek, dadısıyla beraber ailesinden bir yıl önce İzmir’e gelir ve köşkte İzmir’in kurtuluş gününü beklemeye başlar.
Muzaffer Komutan İzmir’de
Gazi Mustafa Kemal Paşa, 10 Eylül 1922 günü saat 14.00’te törenle İzmir Valiliği’ne gelir. Gazi; 10–11–13 Eylül tarihlerinde Karşıyaka İplikçizade Köşkü’nde kalır. Bu ev, serilen Yunan bayrağına Gazi’nin kaldırtıp, basmadığı evdir.
Başyaver Salih Bozok, Başkomutan için İzmir’de kalacağı güvenli bir konut aramaktadır. 10 Eylül günü Uşakizade Köşkü ne ulaşan Salih Bey, bahçıvandan Latife Hanım’ın İzmir'e Gazi Paşa'yı karşılamak için geldiğini öğrenir. Başyaver Salih, Latife Hanım ile tanışarak ona Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bu köşkte kalıp kalmayacağını sorar. Latife Hanım’ın Başyaver Salih’e verdiği yanıt:
“Gazi'yi konuk etmekten şeref duyarım, ben bu günleri görmek için buralara koştum geldim” olur. Gazi’nin Latife Hanım ile ilk karşılaşması şöyledir: 13 Eylül günü, Gazi Uşakizade Köşkü’ne resmi olarak ilk kez ziyarete gelir ve Latife Hanım ile tanışır. Gazi’nin, Latife Hanım’ın köşkte kalması için yaptığı davete yanıt vermediğini biliyoruz. 13 Eylül günü öğleden sonra Ermeni mahallesinden başlayan İzmir yangını, rüzgârın etkisiyle tüm Frenk mahallesini sarar. Bu yangın sonucunda İzmir’de 25.000 ev ve iş yeri yanar.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Uşakizadelerin Konağında
14 Eylül 1922 günü, bir gece önce başlayan İzmir yangını sürerken, Gazi’nin arabasının yönü Göztepe’deki köşktür. Gazi’nin Uşakizade Köşkü’ne gelişi, onun ve Latife Hanım’ın kaderini değiştirecektir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın bu köşke ilk gelişiyle başlayan konukluk, ikinci gelişinde evlilikle sonuçlanır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 14 Eylül 1922 ile 22 Şubat 1924 arasında yaptığı beş İzmir ziyaretinde, Uşakizade Köşkü Gazi’ye toplam doksan bir gün ev sahipliği yapar. Köşk, İzmir’in kurtuluşuna ve Kurtuluş Savaşı’nın sonlanmasının birçok önemli olayına tanıklık eder.
Bu ilk karşılaşmayı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, yaverlerinden Salih (Bozok) Bey şöyle anlatır: "Latife, Mustafa Kemal’i, o kadar büyük bir istekle ve o kadar candan karşıladı ki, şimdi bazı detayları hatırladıkça duygulanmaktan kendimi alamıyorum. Hiçbir hareketi gözünden kaçırmayan Gazi de, Latife Hanım’ın bu samimi haline ilgisiz kalamadı.
İzmir’in büyük yangını, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Göztepe Köşkü’nde konuk bulunduğu zaman devam ediyordu. Büyük kumandan, köşkün taraçasından üzüntü ile yangını seyrederken, yanında duran Latife Hanım’a sorar:
-“Bu yangın yerinde size ait emlak var mı?”
-“Emlakimizin önemli bir kısmı yanan sahadadır; fakat ne engel var Paşam. İsterse hepsi yansın... Yeter ki siz sağ olun. Bu mesut günleri gören insanlar için malın ne kıymeti olur... Memleket kurtuldu ya... İleride onları yeniden ve daha mükemmel bir şekilde yaptıracağız.”
Gazi, gözlerini alevlerden ayırmadan mırıldanır:
-“Evet, yansın yıkılsın... Hepsinin yerine gelmesi mümkündür.”
Ali Fuat Cebesoy’un anılarında Uşakizade Latife Hanım ve köşk ayrıntıları ile yer alıyor:
“Gazi Paşa'nın karargâh olarak seçtiği köşkte Uşakizade Muammer Bey’in kızı Latife Hanım bizzat hizmet ediyordu. Latife Hanım çok iyi bir öğrenim ve eğitim görmüş, dil bilir genç ve güzel bir Türk kızıydı. Türk edebiyatına da aşinaydı. Köşk gerçek bir Başkumandanlık Karargâhı gibi bir hayli işlek olmasına rağmen düzeni pek mükemmeldi. Herkese şefkat ve nezaketle muamele ediyor, karşılığında herkesten saygı görüyordu. Her dediği adeta karargâh komutanının emri gibi kabul olunuyordu. Hatta Gazi Paşa bu hareket tarzını memnuniyetle kabul etmişti. Gülerek:
-‘Karargâh kumandanı hanımın emri budur’ diyordu.”
Salih Bozok’un anılarında Gazi’nin İzmir den ayrılış öyküsü şöyledir;
-“Latife Hanım üzüntü içinde şunları istemiştir:
-‘Paşam evimize şeref ve saadet bahşettiniz. Yakında Avrupa'dan dönecek olan annemle babamın ve kardeşimin de bu şerefi yaşamaları için evimizin, ‘Başkumandanlık Karargâhı’ adı altında üç beş erden ibaret bir takım tarafından korunmasını rica ederim.’
Mustafa Kemal Paşa, Latife Hanım'ın bu ricasını kabul ettiler ve Ankara’ya giderken muhafız alayından üç dört eri Muammer Bey’in evinde bıraktılar. Bu şekilde Muammer Bey’in eviyle ilişkimiz ve bağlantımız kalıcı oldu."
Başkomutan Mustafa Kemal, Uşakizade Köşkü'nün önünde, İzmir. (30.01.1923)
Gazi’nin Uşakizade Köşkü’ne 2. Gelişi
Zübeyde Hanım, Latife Hanım’ı tanımak amacıyla, İzmir’e gelir. Zübeyde Hanım, Gazi’nin çok sevdiği Sakarya adlı atı Latife Hanım’a verilmek üzere yanında getirmiştir. Zübeyde Hanım, bir ay konuk kaldığı Karşıyaka’daki Uşakizade Köşkü’nde 14 Ocak 1923 günü vefat eder.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, annesinin ölümünü Eskişehir’de öğrenir. 15 Ocak 1923 günü, Zübeyde Hanım Karşıyaka'nın Ferik Osman Paşa Camisi’nin bahçesine gömülür.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Karşıyaka’da
Gazi Mustafa Kemal Paşa, programını bozmayarak, 16–17 Ocak günleri İzmit’te İstanbul basını ile buluşur. 27 Ocak 1923 günü Karşıyaka’ya ulaşır. Gazi, Başyaver Salih (Bozok) Bey’e kendisini karşılayanlar arasında bulunan Muammer Bey ile görüşmek istediğini bildirir. Gazi, trende Latife Hanım’ı babasından isteyerek; “Bu gece kızınızla evleneceğim” der.
Trenden inmeden Karşıyakalılara seslenen Gazi, daha sonra Ferik Osman Paşa Cami'sinin avlusunda bulunan annesinin mezarını ziyarete gider. Annesinin mezarı başında şu tarihi konuşmayı yapar:
“Zavallı annem, bir zamanlar kurtuluşu bütün ulus için ülkü olmuş İzmir’in kutsal topraklarına vücudunu emanet etmiş bulunuyor.... Annem şimdi bu toprağın altında; ama bu toprağın üstünde, ulusal egemenlik dünyanın sonuna kadar sürüp gidecektir.”
Gazi Paşa ve Latife Hanım’ın Evliliği
29 Ocak 1923 günü, Gazi arkadaşlarını Uşakizade Köşkü’ne çay içmeye davet eder. Konuklar, Gazi’nin çalışma odası olan köşkün başodasında ağırlanırlar. Uşakizade Ailesi ise, köşkün ikinci konuk odası olan karşı odadır. Saat 17.00’de, köşkün ana kapısından içeriye İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi girince, konuklar bir nikâha davetli olduklarını anlarlar. Köşkün birinci katında bulunan yemek salonuna geçilir. Davetlilerden Hakkı Naşit Uluğ’un kaleminden nikâh törenini izleyelim:
“...Biraz sonra, İzmir müftüsü odaya girdi. Onu Gazi, yanında hayat arkadaşı seçtiği insan takip etti.
Bu sade dekor içinde nikâh töreni başlıyordu. Fevzi ve Kazım Paşalar Gazi’nin, Abdülhalik ve Salih Beyler Latife Hanım’ın şahitleri idiler. Muammer Bey gözleri yaşarmış olarak pencerenin yanında yer almıştı, ailenin fertleri, Gazi’nin yanındaki erkân ve biz koridoru dolduruyorduk. Ses seda kesilmişti, Gazi’nin kadıya hitaben, biraz kısık ve ağırbaşlı sesi duyuldu:
-‘Efendi hazretleri, biz, Latife Hanım’la evlenmeye karar verdik, lütfen gerekli işlemi yapar mısınız?’
Bu hitabı büyük dikkat içinde dinleyen kadı efendi, Latife Hanım’a döndü ve sordu:
-‘Hanımefendi, on dirhem gümüş mihri müeccel (boşanma halinde kadının hayatını garantiye alacak tazminat) ve aranızda kararlaştırılan mihri muaccel (kızın tarafına peşin verilecek para veya mal) ile hazır bulunanların önünde Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleriyle evlenmeyi kabul ediyor musunuz?’
-‘Kabul ettim’ cevabını alan Kadı efendi, bu sefer de Gazi ye dönerek aynı soruyu sordu, Gazi de:
-‘Kabul ettim’ deyince, hayatının en şerefli hizmetini başarı ile yaptığına sevinen kadı efendi, cübbesinin kollarını süratle sıvayarak ellerini göğe doğru kaldırdı, yeni evlilerin mutluluk ve sıhhatine ve bu evliliğin vatanımıza hayırlı olması için orada bulunanları duaya davet etti.”
Nikâhta gerçekleşen bazı detaylar ve değişiklikler dikkat çekiyordu; Gazi boşanma bedeli ve babaya verilen başlık parası olan mihri on dirhem gümüş olarak belirliyor. On dirhem gümüş; 31,5 gr. bir ağırlığa karşılık geliyor. Gazi’nin mihri adı verilen bu bedelin en az değerini vermesine; Kazım ve Fevzi Paşa'ların: ‘Kızı ucuza kapattın’ diye gülüşmelerine neden oluyor. Fakat Mustafa Kemal’in kafasında geçen ‘kadın erkeğe eşittir’ düşüncesi, bu bedeli belirliyor. Nikâh, dini nikâh kuralları gereği perşembe olması yerine, pazartesi günü kıyılıyor.
Gazi 1 Şubat 1923 günü Anadolu gazetesine demeç verir. 2 Şubat 1923 günü, İzmir İktisat Kongresinin yapılacağı tütün deposunda gerçekleşen toplantıda Latife Hanım’ı, İzmirli kadınlara tanıtır. Kadın sorunları ve Lozan hakkında konuşulur. Toplantıya katılanların çoğu kadın olduğu için bu toplantı ‘Kadınlar Kongresi” olarak adlandırılır. Gazi, Akşam Pathe Sinemasındaki İzmir Okullarının etkinliklerine eşi Latife Hanım’la beraber katılır.
4 Şubat 1923 günü, Gazi yanında Latife Hanım, Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa ve arkadaşları olmak üzere trenle Akhisar, Balıkesir gezisine çıkar. Bu gezide Edremit ve Bergama’ya da uğrarlar. Gazi, Batı Anadolu’da yapılan bu geziyle eşi Latife Hanım’ı vatandaşlarına tanıtmış olur. 10 Şubat günü tekrar İzmir’e dönülür.
Gazi Mustafa Kemal’in Uşakizade Köşkü’ne 3. Kez Gelişi
13 Şubat 1923 günü İzmir Bölge Sanat Okulunu ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Paşa, bu gezisinden çok memnun kalır.
17 Şubat 1923 günü 1135 delegenin katılımıyla gerçekleşen Türkiye İktisat Kongresi, eski bir incir deposunda yapılır. Gazi, burada Nutuk’tan sonra en uzun konuşmasını yapar. Türkiye İktisat Kongresi 4 Mart 1923 gününe kadar sürer. Yurdun çeşitli yörelerinden gelen tarım, endüstri, tüccar ve işçi gruplarının temsilcileri ile bir dizi kararları içeren “İktisadi Andı” açıklanır. Bugünkü fuarın öncüsü olacak sergiler bu kongre süresince açılır. Açılış konuşmasını yaptıktan sonra, ertesi gün İzmir’den ayrılan Gazi, Eskişehir’de Latife Hanım’la beraber Lozan’dan dönen İsmet Paşa’yı karşılarlar. Hep beraber trenle Ankara'ya giderler. Ankara halkı, Muzaffer Komutan ve eşi Latife Hanım’ı karşılayarak, onlara mutluluklar dilerler.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Uşakizade Köşkü’ne 4. Gelişi
Gazi Mustafa Kemal in İzmir’e bu gelişinde yanında İçişleri Bakanı Fethi (Okyar) Bey ve Bayındırlık Bakanı Fevzi (Pirinçzade) Bey vardır. Uşakizade Latife Hanım Köşkü’ndeki bu misafirlikleri 1 Ağustos 1923 tarihine kadar sürer.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Uşakizade Köşkü’ne Son Konukluğu
Gazi’nin Cumhurbaşkanı olarak İzmir’e geldiği bu konukluğu 53 gün sürer. Ankara’da kalp spazmı geçiren Gazi’nin, İzmir ziyareti dinlenme amaçlıdır. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, Uşakizade Köşkü’nde kaldığı bu sürede, kısa ziyaret ve kabuller yapmıştır. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın o tarihteki İzmir günleri; okul ziyaretleri, İzmir Belediyesini ziyaret, İnönü Zaferinin 3. yıldönümünü kutlama, Türk Ocağını ziyaret, Selçuk, Kuşadası, Söke gezileri ve 1. Kolordu Harp Oyunları olarak özetlenebilir.
Talia (Akatürk) Hanım, kendi düğününü şöyle anlatır:
-"Düğünümüz Latife Hanım’ın büyükannesi Refika Halamın Göztepe’deki köşkünde yapılıyordu. Gazi Hazretleri ve Latife Ablam onur konukları olarak davetliydiler. Gerçi çeşitli görevleri, ziyaretleri vardı. Gelemezler sanıyorduk.
…Latife Ablam benim düğünüme çarşafsız geldi. Gerçekten o, evlenmeden önce de çarşaf giymezdi. Cici diye bir atı vardı. Ona binerdi. Bu yüzden de Muammer Bey’e sık sık tehditler gelirdi. ‘Kızın gâvur oldu, onu öldüreceğiz!’ Diye. Ben de hiç çarşaf giymedim."
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım, 5 Şubat 1924 gecesi İstanbullu gazetecilere Uşakizade Köşkü’nde yemek verirler. Konuklarla saat 20.30’a kadar ülke sorunları konuşulur ve yemeğe geçilir. Yemekte İhsan Bey’in yönettiği geleceğin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, köşkün koridorunda konser icra eder.
İş Bankası’nın Kuruluşu
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın Uşakizade Köşkü’nde son kalışında, İş Bankası’nın kurulması fikri ortaya çıkar. İş Bankası’nın tarihçesinde de yer alan bu olayı, Celal Bayar’ın anılarından öğrenelim:
-"Atatürk’ün Osmanlı Bankasında 250 bin lirası varmış. Ona, orada mevduat faizi dahi verilmiyormuş. Parayı Hint Müslümanları, Milli Mücadele Yıllarında Atatürk’ün şahsına göndermişler. Atatürk de parayı Maliye ye vermiş, ordunun ihtiyaçlarına harcansın diye. Zaferden sonra, halktan alınan tüm borçlar ödenirken, Atatürk'ün parası da geri verilmiş, o da almış Osmanlı Bankasına yatırmış. Atatürk’ün kayınpederi Muammer Bey, o zaman İzmir’in en büyük tüccarı. Avrupa’yla münasebeti bulunan tek Türk tüccardı. Atatürk’e, ‘bu parayı işletelim’ demiş. Atatürk de, ‘bizim Celal’e git, onunla konuş, ben bu işleri bilmem’ demiş.
Muammer Bey geldi bana, bunun üzerine ben, halkımız için, kendimizin bir bankası olmasını, halkımızın rahat edeceği, iki taraf da birbirini anlar vaziyette bir banka kurulmasını şart gördüm. Ve Muammer Bey’e ‘ihracat şirketi de gereklidir; ama bu iş daha önemlidir’ dedim. Hem şahıs olarak Gazi’nin isminin bu ticaret içerisinde bulunmasının bana hoş görünmediğini belirttim.”
Gazi Mustafa Kemal Paşa ile Latife Hanım’ın Ayrılması
Latife Hanım ile Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’nın evliliği 2 yıl 5 ay 5 gün sürer ve 5 Ağustos 1925'te sona erer. Ayrılırken Gazi: “Latife asker sözü vereceksin, müşterek hayatımıza ait hiçbir şeyi kimseye bahsetmeyeceksin” der.
Gerek Mustafa Kemal, gerekse Latife Hanım evliliklerinin son bulmasından sonra, yakın çevrelerine bile, birlikte oldukları iki buçuk yıllık zaman dilimi hakkında en küçük bir söz etmezler. Anılarını, sırlarını kendilerine saklayarak, yine kendileriyle birlikte bunları sonsuzluğa taşımayı bilirler. Saygı, özveri ve anlayış bunu gerektirmiştir.
Latife Uşşaklı, yakınlarından bile gizlediği kanser hastalığı nedeniyle 13 Temmuz 1975'te İstanbul`da ölür. Latife Hanım'ın mezarı, babası Muammer Bey’in de gömülü olduğu Edirnekapı aile mezarlığındadır.
Uşakizade Köşkü, “İzmir Özel Türk Koleji” Oluyor
İzmir Özel Türk Koleji, Bahattin Tatış tarafından 1950 yılında kurulmuştur. Okulun kuruluşunun birinci yılında, artan öğrenci nedeniyle yeni bir okul binasına gereksinim doğmuştur. Bahattin Tatış, Uşakizade Köşkü’nün boş olarak durduğunun öğrenmesi üzerine, Latife Hanım’la görüşüp köşkü okul olarak kiralamak istediğini bildirir.
Latife Hanım, köşkün bir eğitim yuvası olarak kiralanmak istendiğini öğrenince:
-“Uygundur. Böylelikle Atatürk’ün ruhu şad olacaktır” demiştir.
1951’de Muammer Bey'in ölümünden sonra, Uşakizade Köşkü’nün beş varisi 1979 yılına kadar Uşakizade Köşk’ünü İzmir Özel Türk Kolejine satarlar. 1991 yılına kadar eğitime hizmet veren Uşakizade Köşkü; binlerce Atatürkçü öğrenciye ev sahipliği yapmış ve Latife Hanım’ın da arzusu yerine getirilmiştir.
Tatış Ailesi, yıpranan Uşakizade Köşkü’nün restore edilmesine 1991 yılında karar vermiştir. Hazırlanan proje; koruma, onarım projelerini ve yeni yapılacak ek yapılar ile köşkün bir Kültür Merkezine dönüştürülmesini içeriyordu.
16 Mayıs 1998 tarihinde, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in katılımı ile gerçekleşen törenle restorasyona başlanmıştır. 15 Haziran 2001 günü ise, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in katıldığı tören ile de köşkün restorasyonu bitirilmiştir.
Uşakizade Köşkü'nün restorasyonun bittiği günden bu güne, köşkü yaklaşık 100 bin öğrenci ve yetişkin gezmiştir. Okulların isteği üzerine, Gazi Mustafa Kemal Paşa Kültür Merkezinde Atatürk temalı belgeseller gösterilerek etkinliğin kalıcı olması temin edilmiştir. 29 Ekim 2008
Yazar: Ahmet Gürel, İzmir Özel Türk Koleji Uşakizade Köşkü Md.
Uşakizade Köşkü Görselleri