Bir Mutlu Rastlantı

Bir Mutlu Rastlantı
Karakter Boyutu

Bir Mutlu Rastlantı

Bir Mutlu Rastlantı

Atatürk, sık sık Bursa’yı ziyaret eder, orada dinlenmeyi severdi. Merinos fabrikasından çıkarken, dışarıda kalabalık vardı. Mustafa Kemalpaşa’nın Güllüce köyü Muhtarı Pepe Ali de onların arasındaydı. Ali kalabalığı yarmış ve Atatürk’ün yanına yaklaşmıştı:

-“Atam, beni tanıdın mı? Ben senin beş yıl emir erliğini yapan Ali’yim.” Atatürk kendini toparlamış, gözleri parlamıştı:

-"Ali sen misin?" diyebildi.

-"O gençsin ha, dinçsin Ali"

-"Sağ ol Atatürk’üm, Anafartalar’da üç bölükle üç tümene ateş ettiğimiz, üç gün üç gece uykusuz beklediğimiz günleri hatırladın mı?” Bu sözler Atatürk’ü duygulandırmıştı, gözlerinden yaş gelmişti. Atatürk emir eri Ali’nin arkasını okşadı:

-“Ali, bana eski günleri hatırlattın, sağ ol, dinç kal Ali.”

-“Sen de sağ ol Paşam, sen Cumhurbaşkanı olduysan, ben de Güllüce Köyü muhtarı oldum.” İki ay sonra Atatürk’ten Güllüce'li Pepe Ali’ye bir mektup geldi:

-“Beni hatırladığına memnun oldum, özellikle sana şunu anlatmak istiyorum. Şimdiye kadar gezdiğim yerlerde benimle çalışmış kime rastladımsa hepsi benden çıkar beklemişlerdir. Yalnız sen bir şey istemedin ve ansızın kendini bana tanıttın. Köyünde çalış, 15 Mart’ta seni Ankara’ya bekliyorum. Gözlerinden öperim.”1

1 Tahsin Öztin, Mustafa Kemal’den Atatürk’e, Hür Yayınları, İstanbul 1981.s. 152-153

Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009    

Bu yazıyı paylaş
Kapat
0/0
Bir Mutlu Rastlantı