Atının Hastalığı

Atının Hastalığı
Karakter Boyutu

Atının Hastalığı

Atının Hastalığı

1913 senesi, Balkan harbi devam ediyor. Çanakkale civarında bir sıhhiye teşkilatı kurulmuş ve hayvanlar içinde ayrı bir koğuş yapılmış, buraya Yüzbaşı Hilmi Bey kumanda ediyor.

Bir gün Anglo-Arab çok güzel bir tay getiriliyor. Bu tay Binbaşı Mustafa Kemal’e aittir. Kurmay başkanlığından da ata iyi bakılması için emir gelmiştir. Fakat imkansız, çünkü zavallı at “ruam” hastalığına tutulmuştur.

Biraz sonra Binbaşı Mustafa Kemal, atını son defa görmek için gelir. Yüzbaşı Hilmi Bey Atatürk’ü atın bulunduğu çadıra götürür. At tecrid edilmiştir. Hayvan ağır hasta olmasına rağmen sahibini görünce çok memnun olur ve nemli gözlerle Atatürk’e bakar. O da aynı şekilde atına bakmaktadır.

Atatürk, hastalığın vehametini bilmesine rağmen son defa atını öpmek ister, ama müsaade etmezler.

-“Peki, eldivenle okşayabilir miyim?” der.

Cevap verirler:

-“Evet, eldiveninizi sonra antiseptiğe koyarız bütün mikroplar ölür.”

Atatürk, atını doya doya okşadıktan sonra eldivenlerini uzatır ve antiseptiğe koyarlar.

O zaman Atatürk sorar;

-“Artık mikroplar kalmadı değil mi?”

-“Hayır  Binbaşım”

-“O halde bana veriniz, der. Atımdan kalan son hatırayı saklamak istiyorum!”

Islak eldivenleri alır ve nemli gözlerle oradan uzaklaşır.

Kaynak: Atatürk’e Ait Hatıralar, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1949. Sayfa:179-180

Bu yazıyı paylaş
Kapat
0/0
Atının Hastalığı