Atatürk'ün Fransızca Öğretmeni Nakiyüddin Yücekök ve Tahsin Bey'e Yazdığı Teşekkür Yazısı. (19.08.1928)
Karakter Boyutu
Atatürk'ün Fransızca Öğretmeni Nakiyüddin Yücekök ve Tahsin Bey'e Yazdığı Teşekkür Yazısı. (19 Ağustos 1928)
Atatürk'ün Fransızca Öğretmeni Nakiyüddin Yücekök ve Tahsin Bey'e Yazdığı Teşekkür Yazısı;
Atatürk'ün Fransızca Öğretmeni Nakiyüddin Yücekök, Selanik Askeri Rüşdiyesi'nde Meşrutiyetin ilanı arefesine kadar 20 yıl boyunca Fransızca öğretmenliği yaptıktan sonra, Meşrutiyetin ilanında Selanik Merkez Kumandanlığı ve sonra da Liva Kumandanlığında bulunuyor. 31 Mart olayının bastırılması hareketinde belli başlı rolü oynadığı gibi, Meşrutiyette Sadrazam olan Talat Paşa'nın da Selanik PTT Dairesi Başkatipliği'nden başlayan en yakın arkadaşlığı ile ona da zaman zaman uyarıcı telkinlerde bulunmuş, başarılarında rehberlik etmiştir. 31 Mart Olayları'ndan kuşkulanan Mustafa Kemal'den habersiz postaneye girerek gelen telgrafları toplayan yine öğretmeni Nakiyüddin Bey'dir. Atatürk'e eski hocası, bu telgrafları getirdiği zaman:
- "Ben de senin gibi İstanbul'da dönen dolaplardan huylanmıştım." der ve beraberce İstanbul'a yürümek için silah başına kararını alırlar. Yücekök, öğrenciliğinde üstün kabiliyetini sezdiği küçük Mustafa Kemal'e bir gün:
- "Sen bu Fransızcanın peşini bırakma." öğüdünü verir.
Oda tatillerde Selanik'teki Fransız Frerler Okulunu ziyaret eder. Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Türk Dili Dergisi'nin son sayısında çıkan bir yazısında, kendisine ve etrafındaki dilcilere nasıl çeviriler yaptığını anlatırken:
- "Fransızcası O' na yeterdi." cümlesini kullanıyor ki, bunda Yücekök'ün uyarıcı ve yetiştirici bir öğretmen olarak payı olduğunda şüphe yoktur.
Atatürk'ün saygı ve övgü ile andığı bu öğretmeni silah arkadaşlığı ve siyasi hamlelerindeki yardımcılığında olduğu gibi, eşsiz kabiliyetlerle yüklü öğrencisinin kadirbilirliği ile getirildiği milletvekilliğinde de O'nun devrimlerine bağlı kalmıştır. Buna yine Atatürk'ün kaleminden çıkan şu yazı ile tanık oluyoruz:
İstanbul
19.8.1928
"Daire-i intihabiyetiniz (seçim bölgeniz) hakkında verdiğiniz malumatı Türk Harfleriyle yazdığınız için teşekkür ederim."
Gazi M. Kemal
Harf Devrimi'nin bu ilk yıllarında eski harfleri kullananlar çoklukta olacak ki, Atatürk teşekkürü, özellikle raporun yeni harflerle yazılmış olmasına bağlamış. Ayrıca yeni harflere Türk'ün sesini yansıtması, kendi düzenine uyması bakımından Latin Harfleri yerine de "Türk Harfleri" terimini kullanmıştır.
Kaynak: A A M Atatürk’ün Yetişmesi ve Öğretmenleri, Cemil Sönmez, 2004, ISBN: 975-16-1743-X. Sayfa: 63-65