Atatürk’ün Ağzından Türk Köylüsü
Karakter Boyutu
Atatürk’ün Ağzından Türk Köylüsü
Atatürk’ün Ağzından Türk Köylüsü
“Bir gün Akşehir civarında bir köye gittim. Çok yağmur yağıyordu ve soğuk vardı. Kendimi belli etmeyerek, bir evin önünde duran kadına:
-‘Bacı yağmur var, soğuk var. Beni çatın altına kabul eder misin’ dedim? O hiç tereddüt etmeyerek, buyurun dedi ve beni bir odaya aldı. Odada ateş olmadığı ve yeni bir ateşin yakılması uzun zamana bağlı olduğu için:
-‘İsterseniz bizim odaya gidelim. Orada hazır ateş var’ dedi. Odaya girdik. Ondan sonra komşulardan birkaç kadın ve birkaç erkek geldi. Beraberce konuşmaya başladık. Konuşurken bana en önemli soruları soranlar kadınlar oldu. Askerin vaziyetini, düşmanın halini, en önemli düşmanın hangisi olduğunu sordular ve bunları sorarken hiç bir telaş ve hileyi lüzum görmediler. İnsanca konuştular. Fakat biraz sonra, benim kim olduğumu anlayınca telaş gösterdiler ve söyledikleri, sordukları şeylerden kendilerine bir zarar geleceğini zannederek korktular! Çünkü şimdiye kadar resmi bir adamla açıkça konuşmayı büyük bir suç gördüler...” (Mustafa Kemal, 1928)1
1 YÜCEBAŞ, Hilmi, Atatürk’ten Nükteler, Fıkralar ve Hatıraları, 2. Baskı, Kültür Kitabevi, İstanbul 1973, s. 51.
Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009