Atatürk ve Yunus Nadi

Atatürk, Yunus Nadi’yi çok severdi. Cumhuriyet Gazetesi’nin adını Atatürk koymuştu. Birçok zamanlar gazetenin baş makalelerini esinlerdi. Bazen bizzat kendisi dikte ettirir ve gazetede yıldız imzasıyla çıkardı. Bazen de Yunus Nadi’ye emreder ve ona imzalatırdı.

Yunus Nadi’yi anarken zarif bir hikâye aklıma geldi. Bir gün yurt içi seyahatlerin birinde, Atatürk ve yanındakiler kırda yemek zorunda kalırlar. Sofraya biraz da rakı çıkarılır. Tam yemek yerlerken yanlarından bir köylü geçer. Atatürk’ün emriyle köylü hemen çağrılır ve sofrada yer alır. Tabii kendisine de rakı ikram edilir. Meğer köylü o zamana kadar hiç rakı içmemiş. Birdenbire susuz rakıyı içince gözlerinden ateşler çıkar. Atatürk:

-“Nasıl, beğendin mi?” Diye sorunca, Köylü:

-“Güzel Paşam” der ve hemen devamında sofrada en samimi bulduğu Yunus Nadi’ye eğilir ve sorar:

-“Beyim, siz bunu keyif için mi içersiniz, yoksa devlet zoruyla mı?”¹

1 Münir Hayri Egeli, Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar, Ankara 1959, s. 115–116.

Kaynak: Atatürk’ten Gençliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gürel, Mayıs 2009