Atatürk Sünnet Düğününde
Karakter Boyutu
Atatürk Sünnet Düğününde
Atatürk Sünnet Düğününde
Atatürk bir yaz gecesi Acar motoru ile Boğaz’da gezintiye çıkmıştı. Kanlıca önlerine geldiler. Yalılardan birinin bahçesi renkli elektik, krepon kâğıtları ve çiçeklerle donatılmıştı. Anlaşıldığına göre orada büyük bir topluluk eğleniyordu. Acar motorunun gürültüsünü duydular. Kadın erkek, çoluk çocuk alkışla sevgi gösterisinde bulundular. Atatürk çok duygulandı, yalıya yanaşılmasını emretti. Bir sünnet düğünü vardı. Bir vatandaşın mutlu bir gününe katılmaktan doğan sevinç, Atatürk’ün yüzünden açıkça okunuyordu. Sünnet olan çocukların ve anne ile babanın göğüsleri sevinç ve övünçle doldu. Herkesin yüreğini bir neşe kapladı. Ortalığı bir bayram havası sardı. Atatürk ayrılacağı sırada çocukların babasını çağırdı. Bir çek uzattı:
-“Burada uğrayacağımızı bilmediğimiz için hazırlıksız geldik, yarın bankaya uğrar, sonra benim adıma çocuklara birer armağan alırsınız” dedi. Baba çeki saygıyla aldı:
-“Atatürk’üm, alınacak hiçbir armağan sizin imzanızı taşıyan bu çek değerinde olamaz. İzin verin, biz bunu çocuklarımızın sonsuz bir övüncü olarak saklayalım.” Bu ince düşünüş ve tok gözlülükten son derece duygulanan Atatürk:
-“Peki! Siz bu çeki saklayın; ama yarın bankaya uğrayın ve çocukları benim adıma sevindirin!” Diyerek ikinci bir çek verdi.1
1 Mehmet Ali Ağakay, Atatürk’ten 20 Anı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1963. s. 10-12
Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009