Atatürk Adana'da İsmet Paşa Kız Enstitüsü'nde tarih dersi dinlerken. (19.11.1937)
Atatürk Adana'da İsmet Paşa Kız Enstitüsü'nde tarih dersi dinlerken. (19 Kasım 1937) Bugün 87 yaşında olan Remziye Tatlı hala Atatürk'ün sevgisiyle ayakta durduğunu belirtiyor o günü şöyle anlatıyor:
Atatürk'ün Adana Seyyahati
Mustafa Kemal Atatürk cumhuruyeti kurduktan sonra sık sık ziyaret ettiği Adana’ya son olarak 1937 yılında, Hatay sorunu sebebiyle gelmişti. Şehre geldikten sonra Atatürk’ün ilk ziyeret ettiği yer Kız Enstitüsü’ydü.
Okulda, o sırada tarih dersi işlenmekte olan bir sınıfa giren Atatürk, burada öğrencilerle konuştu ve onlara çeşitli sorular sordu. Bu gezi, özellikle Atatürk’ün öğrencilerle çektirdiği fotoğraflarla ölümsüzleşti ve bu fotoğraflardan bri tanesi daha sonra ders kitaplarında kullanıldı. O fotoğrafta yer alan ve gün 15 yaşında bir öğrenci olan Remziye Tatlı, fotoğrafı bugüne kadar sakladı. Bugün 87 yaşında olan Tatlı hala Atatürk'ün sevgisiyle ayakta durduğunu belirtiyor o günü şöyle anlatıyor:
"Atatürk, 19 Kasım 1937'de Adana'ya geldi. Garda trenden iner inmez Kız Lisesi'ne gideceğini ve tarih dersine gireceğini söylemiş. Okuldan bu konuda duyuru yapılmıştı. Bizim sınıfın dersi de tarihti. Atatürk derse girdiğinde hepimiz ayağa kalktık. O bize 'Oturun, geleceğin kültürlü anneleri' diye hitap etti. Yanımda durdu. Tahtaya kaldırdığı bir arkadaşımıza 4 soru sordu, hepsini bildi. Gözleri mavi, saçları sarı ve çok şıktı. O, ölecek bir insan değildi. Öğretmenimiz heyecandan sınıfta duramamıştı. Daha sonra Atatürk öğretmenizi yanına çağırtarak ondan bizimle ilgili bilgi aldı. Atatürk benim yanımda durunca bana kolu değdi. Bu ne demek biliyor musunuz? Ben bugün bu kadar uzun yaşadıysam hala sağlamsam, bundan dolayıdır."
Adana'da İsmet Paşa Kız Enstitüsü'nde tarih dersi dinlerken. (19 Kasım 1937)
Adana'da İsmet Paşa Kız Enstitüsü'nde tarih dersi dinlerken. (19 Kasım 1937)
Remziye Tatlı
HUZURU ONA BORÇLUYUM
Fotoğraftaki iki arkadaşının da hayatını kaybettiğini, sadece kendisinin hayatta kaldığını anlatan Tatlı, o günlerin kelimelere dökülemeyecek kadar güzel olduğunu vurguluyor:
"Ömrümden 15 yıl alsalar ve ona verseler razıydım. Ben bu huzuru ona borçluyum. O olmasaydı hür gezebilir miydim? Türk milleti, Türk gençliği hep onun izinden gitsin. İnşallah bunu görürüm. En çok da ona biri dil uzattığı zaman çok sinirleniyorum. O Türkiye'yi çok zor şartlardan iyi bir ülke haline getirdi."
Remziye Tatlı’nın o fotoğrafa ulaşmasının da ilginç bir hikayesi var:
"Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nin polis merkezi odasında fotoğrafa rastladım. Hastanede arkadaşımın kızı fotoğrafı görmüş. Bana, 'Polislerin odasında asılı takvimde bulunan fotoğrafta Atatürk'ün yanındaki kız senin çocukluk fotoğraflarına çok benziyor' dedi. Merak ettim. Ben de hastaneye gittim. Takvimdeki fotoğrafa baktım ki, benim."
ATATÜRK HER YERDE
Bir Atatürk aşığı olduğunu söyleyen Tatlı’nın evinin her köşesinde Atatürk var: “Mutfakta yemek masamın hemen karşısında Atatürk posterleri var. Evimin girişinde, yatak odamda, yatağımın yanında her yerde Atatürk posteri var. Ben Atatürkle kalkıp, Atatürkle yiyip, Atatürkle kalkıyorum. Eşimi 35 yıl önce kaybettim. Tek başıma yaşıyorum. Ama yanımda hep o var.
Onun her ölüm yıl dönümünde sanki yeni ölmüş gibi hüzünleniyorum. Ama elimden birşey gelmiyor. Keşke Atatürk ölmeseydi. Onu çok arıyorum. Bence onu Türkiye olarak çok arıyoruz."
Kaynak: www.ntvmsnbc.com