GÖRMEYE GELDİM

GÖRMEYE GELDİM
Karakter Boyutu

GÖRMEYE GELDİM - Behçet Kemal ÇAĞLAR

GÖRMEYE GELDİM

İstiyorum ki: Sana giden yolda ne şosa,

Ne ufacık bir geçit, ne açılmış iz olsa:

Sade sarp yalçın olsa ve sade dimdik kaya,

Avuçlarım dizlerim koyulup kanamaya;

Kanımla kaylara destanın yazarak

Bahtım siyah olmadan, göğsüm kızıl, alnım ak;

Parıltılı gözlerim, yıldız olacak gibi

Çıksam sana kaleye çekilen bayrak gibi…

Ne anam var gözümde, ne babam, ne sevgilim:

Şimdi ben senden başka hiç kimsenin değilim;

Dere olsam ardından çağlasam, aksam gitsem;

Kartal olsam köşkünü her akşam tavaf etsem;

Rüzgâr olsam, okşasam saçını bir yâr gibi;

Arz olsam, kucaklasam seni bu diyar gibi;

Şimşek olsam adını göğe yazsam muttasıl…

 

Patlayan fırtınaya göğüs gererse nasıl

Gemiler imdat diye koy araya araya

Ben de öyle kendimi dar attım Ankara’ya

Koparak bir çığ gibi yurdumun bir dağından,

Ülküyü içmek için Ankara kaynağından,

Yüzünü görmek için yakından bir saniye…

Yollarda yıldızlara daldım gözlerim diye,

Kılıcın kesti sandım ufka düşen güneşi

Bir kesik baş halinde kan olurken ateşi,

Başın göründe sandım gün doğarken yollarda

Seni mecliste sandım sel çağlarken bir yarda

Yapayalnız yollarda sandım çakınca şimşek;

Parmağım yeni bir yol gösterdi gürleyerek

Dinlemeyi bilmeden yürüdüm günlerce ben,

Hasretinden hız aldım koştum gündüz gece ben,

 

Bu şehrin havasının içime sindirmeye:

Senin nefes kattığın bu aziz hava diye.

Geldim, sordum: “Nerde O?” gösterdiler yerini,

Kıskançlık gösteriyor, sade, sevgilerini,

Geleli günler oldu, hep hasret ateşinde,

Günlerdir göremedim, koşuyorum peşinde,

Bir gün olsun yakından görünmezsen sen bana,

“Hedef Akdeniz!” gibi düşeceğim arkana,

Öyle ki hain sanıp vuracaklar bir gün de,

Çırpınırken kuş gibi kalbim senin önünde..

Vuslat malolmaz sade kana ve gözyaşına

Bak yemin ediyorum gençliğimin başına

Bir çetin ısrar varsa darılma bu sözüme

Göreyim, ondan sonra mil çeksinler gözüme:

Gür sesimde adın var, kör gözlerime de dol,

Gönlümün, gözlerimin ilk ve son ışığı ol…

 

Neye benden uzaksın bir başka ırkın gibi?

Gönlüm bir hançer gibi, hasretin bir kın gibi

Sıyrılmalı bu hançer paslandıran bu kından,

Birkere görün bana yakından, çok yakından

Bilmiyorum; Riya ne, hulus ne, ihtiram ne?

Doğrudan doğruya ben dönüp senin Kâbe’ne

Huşudan çok mukaddes bir cür’etin sahibi

Tûr’da “nerdesin” diye bağıran Musa gibi

 

Kulaklarımda bir gün çınlasın sesin diye

Sana haykırıyorum: “Gazi! Nerdesin?” diye

Behçet Kemal ÇAĞLAR

Bu yazıyı paylaş
Benzer Yazılar
Paylaş
Kapat
0/0
GÖRMEYE GELDİM