Mustafa Kemal Büyük Yurt Gezisine çıkışı, Ankara'dan Kayseri'ye hareketi. (18.11.1930)
Fotoğraf Kaynağı: Atatürk Gazi Mustafa Kemal, Foto Cemal Işıksel, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1969. Sayfa: 65 |
Fotoğraf Sanatçısı: Cemal Işıksel |
Mustafa Kemal Büyük Yurt Gezisine çıkışı, Ankara'dan Kayseri'ye hareketi. (18 Kasım 1930)
Büyük Yurt Gezisi
Atatürk, memleketi dolaşmaya çıkmıştı, Cumhurbaşkanının ancak bir iki dakika durarak yoluna devam edeceği ufak bir ilçe merkezinde, kaymakam, emniyet amiri, memurlar ve ilçe ileri gelenleri toplanmışlar, Atatürk’e saygılarını sunacaklardı. Cumhurbaşkanını görmeye gelen halk ise geride toplanmıştı.
Atatürk’e dert yanmak için bir iki kadeh atmak suretiyle cesaretlenmiş iki köylü ise, polis tarafından kenara atılmıştı. Fakat rastlantıya bakın ki, Atatürk’ün vagonu tam bu iki köylünün önünde durdu. Atatürk vagonun açık penceresinde duruyordu.
-"Nasılsınız bakalım?"
-"Halimiz perişan Paşam!"
Atatürk şaşırdı:
-"Canım siz köylü değil misiniz? Haliniz nasıl perişan olur?"
Kaymakam ve diğer memurlar hemen koşmuşlar ve Cumhurbaşkanı'nın rahatsız edilmesinden dolayı özür dilemeye başlamışlardı. Atatürk, bir bakışta hepsini susturdu ve köylülerle konuşmaya devam edeceğini anıştırdı.
Köylüler dert yanmaya başladılar:
-"Paşam, köyümüz sıtmadan mahvoluyor."
-"Peki size doktor uğramaz mı, sıtma ile savaş yapılmaz mı?"
-"Paşam, bize ancak tahsildarla jandarma gelir. Sıtma ile savaş diye bir şey yok..."
-"Kendiniz bir doktor getiremez misiniz?"
-"Paşam, parayı nereden bulalım, köyde sağlamdan çok hasta var."
-"Canım köylü değil misiniz, çiftiniz davarınız yok mu?"
-"Paşam sen çiftlikten ne anlarsın ki?"
Atatürk güldü:
-"Canım bende çiftçiyim. Hem de örnek çiftliğim bile var."
-"Bizim köyde çiftliğimiz, miftliğimiz yok. Biz fakir rençberleriz. Üstelik bizimle alay edersin Paşam... Bize deva bul köyümüz mahvoluyor."
Atatürk, arkada bekleyen yavere döndü ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Yaver köy için bir çek doldurdu. Kaymakam yaklaştı:
-"Paşam müsaade buyurulursa açıklayayım..."
-"Açıklamaya lüzum yok. Bakanlık emrine alındınız."
Bu sırada yaver çeki doldurmuştu. Atatürk köylülere uzattı:
-"Köyünüz için ilk yardım bu paradır. Köyünüze doktor ve ilaç getireceğim ve sorumluları cezalandıracağım, merak etmeyin."
Köylüler Atatürk’ün elini öperken, biri dayanamadı:
-"Paşam memurların çoğu hırsız", dedi.
-"Hırsız olduklarını ben de biliyorum. Fakat bu memleketi hırsızlarla da olsa bile kalkındıracağım. Haydi hoşça kalın"
-"Güle güle Paşam, yolun açık olsun..."
HERBERT MELZIG, Prof.
Kaynak: Prof. Herbert Melzig, Atatürk’ten Neşredilmemiş Hatıralar, Ekspres Gazetesi,1951, Tefrika.