Başkomutan Mustafa Kemal, annesi Zübeyde Hanım'ın mezarını Mareşal Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir Paşa'larla ziyaret ediyor. (27.01.1923)

Karakter Boyutu

Başkomutan Mustafa Kemal, annesi Zübeyde Hanım'ın mezarını Mareşal Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir Paşa'larla ziyaret ediyor. (27 Ocak 1923)

ZÜBEYDE HANIM’IN CENAZE TÖRENİ

18 Aralık 1922 tarihinde, Ankara’dan hasta olarak Karşıyaka’ya gelen Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, hekimlerin ve Latife Hanım’ın itinalı bakımlarına rağmen 14 Ocak 1923 tarihinde Karşıyaka’daki bugün “Latife Hanım Anı Evi” olarak hizmet veren binada vefat etmiştir. Zübeyde Hanım’a Karşıyaka’da eşlik eden Salih Bozok, o günleri şöyle anlatır:

“Gazi Paşa’ya her akşam annelerinin hastalığı hakkında bilgi verirken, Latife Hanım’ın hastaya karşı yerine getirdiği hizmetleri de bildirmekteydim. Bir ay sonra hastamız hayata gözlerini yumdu.”

15 Ocak 1923 günü öğleden sonra yapılan Zübeyde Hanım’ın cenaze törenine; Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Bey, Kazım (Özalp) Bey, Fahrettin (Altay) Paşa, Mürsel (Bakü) Paşa, İzzettin (Çalışlar) Paşa ve Abdurrahman Nafiz (Gürman) Paşa, Latife Hanım ile birlikte katılmıştır.

GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN ANNESİ ZÜBEYDE HANIMIN MEZARINI ZİYARETİ

Annesinin ölüm haberini Eskişehir’de alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, önceden planlanmış programına devam ederek, önce İstanbul basını ile İzmit’te buluşmuştur. Daha sonra her uğradığı yerde başsağlığı dileklerini kabul ederek 27 Ocak 1923 günü sabahı özel treniyle Karşıyaka’ya ulaşmıştır.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, trenden inmeden Karşıyakalılara hitaben bir konuşma yapmıştır. Daha sonra, Fevzi (Çakmak) Paşa ve Kazım (Karabekir) Paşa’larla birlikte Zübeyde Hanım’ın Ferik Osman Paşa Camisi bahçesindeki mezarını ziyarete gitmiştir. Gazi Paşa’nın orada söylediği ve Başyaver Salih Bey’in not tuttuğu “Egemenlik Andı” diye nitelendirebileceğimiz konuşmasında şunları söylemiştir:

“Zavallı annem, bir zamanlar kurtuluşu bütün ulus için ülkü olmuş İzmir’in kutsal topraklarına, vücudunu emanet etmiş bulunuyor. Ölüm yaradılışın en doğal bir yasasıdır. Böyledir ama yine de üzüntü verici belirtileri vardır. Burada yatan annem, zevkin, zorbalığın, bütün ulusu uçuruma götüren kanunsuz bir idarenin kurbanıdır. Annemi kaybetmekten çok üzgünüm.

…Annemin mezarı önünde ve Tanrı’nın yüce katında söz verip and içiyorum ki, ulusumun bu kadar kan dökerek elde ettiği egemenliğin korunması ve savunulması için, gerekirse annemin yanına gitmekte gecikmeyeceğim, ulus egemenliği uğrunda canımı vermek, benim için vicdan borcu olsun, namus borcu olsun.”

Atatürk’ün annesinin mezarı, Ata’nın ölümüne kadar bir çiçek bahçesinin ortasında aynen korunmuştur. Atatürk, sağlığında bu mezar yerine yapılacak pahalı bir anıt tekliflerini geri çevirmiştir. O’nun ölümünden sonra, 1940 yılında, Hasan Rıza Soyak, Başbakan Refik Saydam ve İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’un gayretleriyle Atatürk’ün son arzuları doğrultusunda mezarın çevresi düzenlenmiştir. Küçük Yamanlar Dağı’ndan getirilen pembe bir kaya, mezarın üstüne oturtulmuştur. Taşın üzerine “Atatürk’ün anası Zübeyde burada gömülüdür. Ölümü 1923” yazılmıştır. Mezarın orijinal taşı İzmir Arkeoloji Müzesi’ndedir. Zübeyde Hanım’ın mezarının etrafına bir çocuk bahçesi yapılarak, O’nun çocuk sevgisi bir kez daha vurgulanmıştır. 2005 yılında Karşıyaka Belediyesi’nce onarılan Zübeyde Hanım’ın mezarı Atatürk’e ve annesine yakışır bir konuma getirilmiştir.

Kaynak: Ahmet Gürel, İTK Uşakizade Köşkü Md.

Bu fotoğrafı paylaş
Başkomutan Mustafa Kemal, annesi Zübeyde Hanım'ın mezarını Mareşal Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir Paşa'larla ziyaret ediyor. (27.01.1923)